23 – 26 Ekim tarihleri arasında, dokuzuncu sınıf öğrencileri, çok özel bir sergiyi keşfetmek ve incelemek için Tophane-i Amiredeydi. Tarihi binanın loş atmosferi içerisinde sergilenen bu muhteşem post empresyonist koleksiyon, bizleri adeta eşsiz bir zaman yolculuğuna çıkarttı...
Fotoğraf makinesinin icadından sonra yaşanan sosyal ve ekonomik süreç, ressamları akademik – realist anlayışın gölgesinden kurtararak, farklı arayışlara yöneltti. Atölyelerinin dışına çıkıp doğaya sığındılar ve gün ışığının önemini keşfettiler. Işığın değişen etkilerini, heyecanla resmettiler. Yaptıkları soyut ve sembolik ögeler içeren deneysel çalışmalar, onları post empresyonizm noktasına getirdi. Bu resim akımı 20. yy’a damgasını vuracak pek çok modern sanat akımının doğmasında etkili bir rol oynadı.
Öğrencilere 1800’lü yılların sonu ve 1900’lü yılların başında Paris’in ve Avrupa’nın sanat ortamı ile ilgili genel bilgi verildikten sonra, rehber eşliğinde sergi gezildi. Eserleri büyük bir dikkat ve ilgi ile izleyen öğrencilerimiz bulundukları ortamdan ve inceledikleri eserlerden çok etkilendiler. Sergi sonrası inceledikleri eserler ile ilgili yorumlarını ve sergi ile ilgili genel görüşlerini bizlerle paylaştılar.
Öğrencilerimizin Gözünden Eser Yorumları
Ferdinand Loyen du Puigaudeau - Büyük Kanal Manzarası/Venedik
“Bu eserin adı Büyük Kanal Manzarası, Venedik. Ressamın adı Ferdinand Loyen du Puigaudeau (1864-1930). Bu resimde Venedik kanalının bir manzarasını görüyoruz. Günbatımı gibi bir saat diliminde güneşin zayıf ışığı denize yansıyor ve deniz parıldıyor. Etrafta bazı binalar var. Sivri uçlu ve kubbeli binalar olmalarından dolayı bu binaların dini yapılar olduğunu düşünüyorum. Belki sol taraftaki uzun kule bir saat kulesi de olabilir. Denizin üstünde Venedik kanallarının meşhur gondolları yüzüyor. Mavi-pembe gökyüzünde az da olsa bulutlar var.
Resim tuval üzerine yağlıboya ile yapılmış. Ağırlıklı olarak soğuk ve pastel renkler kullanılmış. Binaların üstünde kullanılan turuncu tonu resme dikkat çekici bir hava katmış. Bu tablonun bende uyandırdığı ilk his rahatlama oldu çünkü kullanılan renkler insanın gözüne güzel bir biçimde hitap ediyor. Göz yormayan renkler uyum içinde kullanıldığından resme uzun süre bakınca bile insanın içinde olumlu duygular uyandırıyor.”
Elif – 9 A
Maximillen Luce - Notre Dame
“Bu eser 1890 yılında Fransız ressam Maximilien Luce tarafından yapılan, Paris’te bulunan Notre Dame Kilisesi’nin ve etrafındakilerini görebildiğimiz bir peyzaj çalışmasıdır. Çalışma, tuval üzerine yağlı boya kullanılarak yapılmıştır. Esere ilk baktığımızda Seine Nehri ve üstünde bulunan iki adet köprü göze çarpıyor. Ön plandaki köprünün altında ise bir sandal görülüyor. Köprülerin üstünde ise insanlar ve bir at arabası bulunmakta. Kilisenin önünde ise bir meydan var, bu meydanda insanlar birbirleriyle sohbet ediyor veya burayı geziyorlar. Tam karşısında ise bir bina bulunuyor ve bunun yanında birkaç bina daha görülüyor. Resimde koyu renkler binaların yapımında çokça kullanılmıştır. Ancak açık mavi, yeşil gibi açık renkler de tuvalde yer alır. Ayrıca binaların yapımında dikdörtgen ve kare gibi biçimler çoğunluktadır. Bunun esintilerini kilisede de görebiliriz. En arka planda açık ve bulutsuz bir gökyüzü var.
Bu resim bence, şimdiki Paris yaşamı ile 19. yüzyıldaki Paris yaşamı arasındaki farkları görebilmemiz adına etkileyici ve güzel bir eser.”
Barış – 9 E
Öğrencilerimizin Gözünden Sergi Yorumları
“İsmini daha bu sene resim dersinde öğrenmiş olsam da empresyonist eserler hep daha çok ilgimi çekerdi. Net bir şekilde görülen fırça darbelerinin eseri daha estetik gösterdiğini düşünüyorum (özellikle manzara resimlerinde). Sergiyi gezdikten sonra bu tip sergilere daha çok gitmek istediğimi fark ettim. Eserler kadar serginin yapıldığı tarihi binayı da çok beğendim. Binanın tarihi dokusu ve ışıklandırmaların, eserleri daha çekici gösterdiğini düşünüyorum.”
Melek – 9 I
“Ziyaret ettiğimiz bu post-empresyonizm sergisinden çok memnun kaldım. Sergiyi ve eser seçimlerini çok zevkli buldum. Konuların, sanatçıların ve stillerin çeşitliliği çok hoşuma gitti. Louis Anquetin, Maurice Denis, André Lothe gibi birçok yeni ressam keşfetme fırsatım oldu. Böyle güzel sergilere daha sık gezi düzenlenmesini umut ediyorum.”
Işıl- 9 H
“Sergi çok etkileyiciydi. Değişik stiller kullanılmış nature morte eserler en çok ilgimi çekti. Çok fazla isimlerini duymadığım ressamların eserlerini görmek bana çok şey kattı.”
Azra – 9 I
“Bence bu sergi çok güzeldi ve eserler özenle seçilmişti. Farklı tekniklerle yapılmış çalışmaları görmek ilgi çekiciydi. Özellikle bazı resimlerden çok etkilendim. Ben de iş hayatıma başladığımda sanat koleksiyonu yapmayı düşünüyorum.”
Ekin – 9 I
Öğrencilerimizin gözünden eser yorumları
Öğrencilerimizin gözünden sergi yorumları
Galeri
