İstanbul’un Kara Kutusu Galata’yı Tanımak …

İmparator I. Constantin (324- 337) döneminde etrafı surlarla örülerek yerleşim alanı olarak beliren Galata, günümüze değin Doğu Roma, Venedik, Ceneviz, Latin işgali dönemi, Osmanlı ve son olarak Türkiye Cumhuriyeti’ne ev sahipliği yaparak İstanbul’un tarihini katman katman bağrında saklayan bir kara kutuya dönüşmüş. 

Zamanın hoyratlığına depremler, yangınlar, işgaller, kuşatmalar, baskınlar da eklenince kara kutudaki hazineleri bulmak ve çözümlemek iyice zorlaşmış.  Bu doğrultuda tarih bilinci ve kentlilik farkındalığının geliştirilmesi amacıyla Galata’nın tarihine kesintisiz tanıklık eden semti tarih öğretmenleri rehberliğinde  10. sınıf öğrencileri ile keşfe çıktık. 

Rotamızda Galata Kulesi, Kamondo Merdivenleri, Avusturya Lisesi, Schneidertempel, İngiliz Bahriye Hastanesi, İngiliz Karakolu, Podesta ( Ceneviz Sarayı) Saint Pierre Han, Okçu Musa Cami, Saint Pierre Saint Paul Kilisesi, Bankalar Caddesi, Tersane Caddesi, Azapkapı, Saliha Sultan Sebili, Arap Camii, Harip Kapı, Fatih Bedesteni, Kurşunlu Han (Rüstem Paşa Hanı) Karaköy Meydanı vardı.

 

X