Sabah uyanma vakti... Neredeyiz biz ? Crest-Voland’da olduğumuzu anlamak için bize bir kaç saniye gerekti. Odalarımızın pencerelerinden, karlı dağların sanki beyaz bir paltoyla örtünmüş gibi göründüğünü farkettik... Bir rüya gibi !
Bugün ilk kayak dersimiz başlıyor ! Bizleri ne gibi sürprizler bekliyor acaba ?
Bugün, büyük bir gün… Tam formda ve tüm enerjimizle, gerçek anlamda kayak yapmaya başlıyoruz.
Portakal suyu, sıcak çukulata, çay, kahve, reçelli ekmek, tereyağı ile tipik, hızlı bir fransız kahvaltısından sonra kayak kiralamak üzere yola koyuluyoruz.
İlk etap : Kask, kayak ve ayakkabıların kiralanması… Bütün bu işler, oldukça fazla zamanımızı alıyor ancak iyi sporcunun malzemesinin de iyi olması gerek.
Kayak pistleri, ne mutlu ki, “chalet”’ye sadece iki dakikalık mesafede bulunuyor. Kayak öğretmenlerimizle buluşuyoruz. Bu bir hafta boyunca, bizlere günde ikişer saat kayak dersi verecekler. Tanışmalar kısa sürüyor ve seviyelerine göre hemen iki gurup oluşturuluyor. Şimdi herkes hazır, telesiyeje doğru yola koyuluyoruz ve işte kayma sırası bizde ! Öğrenciler mutlu ! İçlerinde daha önce de kayak yapanlar var ama bazıları için bir ilk, bu deneme. Hepsi de tekrar tekrar kayarak bu sporun tadına varıyor.
Kayak sporuna özgü kelimeleri öğreniyoruz hem de en teknik olanlarını : Kar küreme aracı gibi kelimeler biraz karışık olsalar da, öğretmenlerimizin dediklerini iyi anlamak için tüm dikkatimizi topluyoruz.
Spor iyi de, insanı çok acıktırıyor. “Chalet”’de ahçımız bize nefis bir yemek, geleneksel peynirler eşliğinde, spagetti bolognaise hazırlamış. Yemek bitince, yorgunluğumuz da bitiyor ve yeniden kayak yapma arzusu duyuyoruz. Saat 17’ye kadar kayak yapmak üzere pistlere geri dönmekten mutluyuz.
Saat 19, akşam yemeğine çağrılıyoruz. Kayak malzemelerimizi bırakıyor ve kantinde yerimizi alıyoruz. Akşamın menüsü: peynir graten ve makarna.
Masanın etrafında, öğrenciler kayak pistlerindeki izlenimlerini ve Fransız kültürüyle tanışmalarını anlatıyorlar :



“Görüntüler o kadar büyüleyici ki, kendimi çok mutlu hissediyorum !” (İrem – 10G)
“Chalet ve pistlerin birbirlerine bu kadar yakın olması, bizim için büyük şans” (Sonia – 11A)
Bu akşam, Crest-Voland’ı keşfetmeye karar veriyoruz. Biraz dolaşmaya ve alışverişe gitmeye ihtiyacımız var… Merkezde, etraf çok canlı : kafeler, mağazalar, ışıklar… Dönüş yolunda, siyah bir köpek yürüyüşümüz boyunca bize eşlik ediyor. Biz de ona doğal olarak Karabaş adını taktık… tabi ki Fransa ’da olduğumuzu ve onu başka isimle çağırmamız gerektiğini hatırlayana kadar !
Günün temposundan dolayı yorgun ama mutlu bir şekilde chalet’ye dönüyoruz. Öğrencilerin izlenimlerini Fransızca olarak paylaştıkları bir tartışmadan sonra, odalarımıza çekiliyoruz.
Yarın başka bir gün !