22 Nisan akşamı 150 veli, öğretmen ve öğrenci ünlü psikolog Doğan Cüceloğlu‘nun vereceği web seminerini izlemek üzere bilgisayarlarının başındaydı.
Web sitemiz üzerindeki katılım formunu doldurarak seminere kayıt yaptıran izleyiciler Prof. Dr. Cüceloğlu‘na yönetmek istedikleri soruları da aynı platform aracılığıyla oturum moderatörüne ulaştırdılar.
Değişen Şartlara Uyum Sağlayan Seminer
Dünyayı sarsan COVID-19 salgınının ortaya çıkardığı olumsuzluklarla başa çıkma merkezli seminer tıpkı hastalığın zorunlu kıldığı diğer pek çok uygulama gibi yeni bir düzende bizlere ulaştı.
Okulumuzun uzaktan eğitim süreci boyunca çevrim içi dersleri yapmak üzere kullandığımız Google Meet görüntülü görüşme uygulaması bu kez veli ve öğretmenlerimize kendi evlerinde ünlü psikolog Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu’nu konuk etme imkânı verdi. Böylece öğrencilerimizin öğretim süreçlerinde kullandıkları platformu velilerimiz de deneyimlemiş oldu.
Belirsizlikler İnsan Hayatını Etkiler
Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu konuşmasının başında içinde bulunduğumuz dönemin en önemli özelliği olan belirsizlik ve bunun hayatımızdaki etkileri üzerinde durdu.
Belirsizlik olduğunda korku, endişe, telaş, öfke gibi olumsuz duyguların yaşanmaya başladığını anlatan Cüceloğlu bu duyguların kardiyovasküler sistemden sindirim sistemine kadar etkileme gücü olduğunu anlattı. Kaygının beyine belirsizlik olduğunu, tehlikeli olduğunu ve dikkat etmesi gerektiğini söylediğine dikkat çeken Cüceloğlu belirsizlik sonucu ortaya çıkan olumsuz duygularla baş etmenin en etkili yolunun sevdiklerimizle konuşmak, onlarla sohbet etmek olduğunu söyledi.
Cüceloğlu belirsizliğin yol açtığı iki uç davranışa dikkat çekti:
- İlki felaket tellallığı yapmak; yani “yandık, bittik, mahvolduk, ne olacak halimiz” duygusu içine düşmek;
- İkincisi ise umursamaz, küçümseyici tavır takınmak; yani “bir şey olmaz” demek.
Her iki tutum da tehlikeli ve sorunludur. Olması gereken bilgi ve etki alanımız konusunda farkındalıktır. Eğer bilgi ve etki alanımızın farkındaysak kontrol beynimize geçiyor ve bu da kişide olumlu duygularla birlikte dopamin salgılanmasını etki ediyor.
İlişkilerde Niyet Önemlidir
Kapalı ortamda uzun süre beraberiz, bu durumda ilişkilerimize özen göstermeliyiz. İki kişi birbirinin farkında olduğu anda iletişim başlar. İlişkilerde niyet çok önemlidir. Her ilişkinin bir niyeti var. Bazı ilişkilerde niyet “ben”dir. “Benim dediğim olur” demek sağlıklı bir ilişki değildir. Daha çok denetim odaklı ve korku kültürünün hakim olduğu bir temel yatar bu ilişkilerde.
Fakat “Biz” olmak sosyal kimliğimiz ne olursa olsun kişiyi ekibin bir parçası olarak hissettirir ve o da her birimize katkı sağlar, karşımızdakinin gelişimine hizmet eder. Önemli olan sevginin tanımı da burada yatar. İşte bu dönemin sonunda da umarız “BİZ” bilinci gelişmiş olur.
Sevgi ilişkide ön planda olmalıdır, ilişkinin amacı sevgi olmalı ki herkes olabildiğinin en iyisi olabilsin. Sevgi olunca, nasihat etme değil empati ve dinleme olur. Buradaki en önemli aracımız da “sohbet etmek”. Ailedeki temel değerler nedir, “hakkaniyet, sorumluluk, dürüstlük, saygı, halden anlamak” kavramları ne ölçüde değerlidir soruları tartışılmalı. Günün yapılandırılması, ailedeki en küçük bireyin bile sorumluluk alması, her bireyin az da olsa sorumluluklarını gerçekleştirmesi ve bundan sonra bireysel olarak neler yapmak istediği ve ifadesi aile bireylerinden her birini iyi ve “BİZ” hissettirir.
“İnsan Anlam Bulursa Kendisini Canlı Tutabilir”
Sürekli kaygı veren haberleri dinlemek yerine takip edip bilgi almak yeterlidir. Ailede biri kaygılıysa onunla sohbet etmeli. Olumlu düşünenlerin fikirleri alınmalı.
Gençlere evde tehlikeli olmadığı sürece tüm fırsatlar tanınıp ortam birçok faaliyete izin verecek şekilde yapılandırılmalı. “Yaşamda anlam bulmak önemli”.
İnsan ANLAM bulursa kendisini CANLI tutabilir.
Şu süreci ne için kullanıyoruz önemli. Yaşam anlamını ŞİMDİ ve BURADADAN alır. Geçmişten değil. Belirsizliklerin olduğu bir gerçek ama aynı zamanda fırsatlar da var.