Saint Benoît Lisesi Kurum Projesi’nin üçüncü teması olan “Farklılıkların Seni Geliştirmesine Açık Ol”, öğrencilerimizin yaşadıkları dünyanın zenginliklerine, çeşitliliğine ve farklılıklarına açık bireyler olmalarını teşvik etmeyi amaçlıyor. Bu tema kapsamında kültürel ve kültürlerarası birikimlerini güçlendirmek, empati duygularını geliştirmek temel hedefler arasında yer alıyor. Bu beceriler, öğrencilerimizin toplum içinde daha duyarlı, iyi niyetli ve sorumluluk sahibi bireyler olmalarına katkı sağlıyor.
Bu vizyon doğrultusunda hayata geçirilen Siirt Projesi, lise son sınıf öğrencilerimizin katılımıyla Mayıs ayında gerçekleşti. Siirt’in Şirvan ilçesinden gelen öğrencileri İstanbul’da ağırlama fırsatı bulduk. Saint Benoît öğrencileri projeye aylar süren özverili çalışmalarla hazırlandı; düzenledikleri kermeslerle gezi bütçesine anlamlı katkılarda bulundular ve bu sürece gönülden sahip çıktılar.
Öğrencilerimiz Zeynep Ekin ve Begüm Projeyi Anlatıyor:
‘’Bin yedi yüz kilometre mesafe ötemizden, Siirt Şirvan’dan, bir grup arkadaşımızı ve öğretmenlerini bu sene okulumuzda ağırlama ve onlara İstanbul’u gezdirme şansımız oldu bu sene on ikinci sınıf öğrencileri olarak.
Kendi liselerinde daha önce İstanbul’u görmemiş öğrencilere İstanbul’u göstermek isteyen bir öğretmenin mektubuyla başladı bu proje.
Basit bir mektup, samimiyet ve aramızda oluşan dostlukla beslenerek bambaşka bir boyut kazandı.
Haftalarca okulda arkadaşlarımız, kermesler, tişört satışları ve Okul Aile Birliği tarafından desteklenen bir çekiliş sayesinde bu projenin gerçekleştirilebilmesi için gerekli kaynağı toplayabildiler. Üç günlük bir seyahatin nasıl en verimli, en güzel biçimde geçmesini sağlayabileceğimiz konusunda günlerce kafa yoruldu.
Haftalar süren bu hazırlıktan sonra ise arkadaşlarımızla Karaköy’de, okulumuzun bahçesinde tanıştık, kaynaştık.
Programın ilk gününde beraber İstanbul’un en renkli ve tarihi semtlerinden biri olan Balat’ı gezdik. Renkli evleri, dar sokakları ve tarihi akide şekeriyle Balat misafirlerimizin en beğendiği yer oldu.
Programımızın ikinci gününde ise misafirlerimizle Dolmabahçe Sarayı’nı ziyaret ettik. Gerek boğaz manzarası, gerek sarayın görkemi hem misafirlerimizi hem de bizi büyüledi. Ardından misafirlerimizle yürüyerek İstanbul’daki modern sanatın merkezlerinden İstanbul Modern’e gittik. Ardından okulumuzda verdiğimiz küçük bir molanın ardından Beyoğlu’nu gezmeye devam ettik. Beraber Galata Kulesi’nin çevresini, İstiklal Caddesini ve Saint Antuan Kilisesi’ni gezdik.
Programın son gününde ise aramızdaki bağlar arkadaşlarımız bize Siirt Şirvan hakkında yaptığı güzel sunum sonrası kat ve kat güçlendi. Bize Siirt fıstığından Bıttım sabununa Siirt balından Siirt Battaniyesine Siirt’in yöresel ürünlerini tanıttılar, okulumuza getirdikleri hediyeleri verdiler. Bu sunum arkadaşlarımızın yaşadığı coğrafyayı, hayat koşullarını anlamamızı sağladı; bizde yeni bir vizyon açtı. Bu güzel sunumun ardından ise vapurla beraber Ortaköy’e gittik. Tarihi Ortaköy Camii’nden, Ortaköy sokaklarına bol bol gezip sohbet ettik. Boğaza bakarken Orhan Veli’nin şiirlerinden gelecek hayallerimize konudan konuya atladık, aramızdaki mesafenin nasıl bağ kurmamıza engel olmadığını gördük.
Daha sonra hep beraber okulumuzun 19 Mayıs gösterilerini izledik. Misafirlerimizden de, onlar kadar başarılı olmasak da, halk danslarını, halaylarını öğrendik. Günün geri kalanında ise okulumuzun bahçesinde voleybol, basketbol, futbol da oynadık oturup gezdiğimiz yerler hakkında sohbet de ettik. Bahçede yaptığımız mangalın ardından arkadaşlarımızla vedalaşınca hepimiz evimize yüzümüzde bir tebessümle, içimizde iyi ki böyle bir proje yapılmış diyen bir sesle döndük. Aramızdaki bin yedi yüz kilometre mesafenin aramızda bir uzaklık oluşturmasına izin vermedik, tam tersine bu farklı deneyimlerden, bilgilerden bir dostluk kurduk.’’