4 Vurmalı Çalgı Sanatçıdan Oluşan Ladies of Düm, Frankofoni Festivali’nin Açılışını Gerçekleştirdi!

Silüet salonu, Dünya Kadınlar Günü ve Frankofoni Festivaline ev sahipliği yaptı

Ladies of Düm, akıl almaz teknik ve ritimleriyle seyirciyi hayran bıraktı...
Dünya Kadınlar Günü'nde düzenlenen konserde, dört müzisyenin oluşturduğu farklı tınılar veya kişisel ifadeler, seyircileri bir müzik yolculuğuna çıkarmayı, müzik anlamında bir şeyler paylaşmayı ve bu yolculuk sırasında, herhangi bir sınır koymadan, müzik ile bir bütün olmayı sağladı.

Eşsiz tınıların yer aldığı büyüleyici bir gösteri

Orta Doğu’nun gizemli ritimlerinden gelen bir enerji… Raquy Danziger, seyahatlerinden ilham alarak Orta Doğu müziğine karşı olan tutkusunu aktaran dünyaca ünlü bir virtüöz.

Raquy, “split hand” (ayrı el) tekniği konusunda da bir uzman. 20 yıl önce Türkiye’de ortaya çıkan bu teknik, darbukacıların her iki elle çaldıkları ritmi ayırarak yeniden düzenlenmesiyle başlar, bu da, hiç görülmemiş bir hız ve el çabukluğunun oluşmasını sağlar. Darbuka’nın önemli bir yere sahip olduğu konserde, hareketli vurmalı çalgı bestelerin yanı sıra sürükleyici melodik parçalara da yer verildi. Gösteri, birbirinden farklı ve alışılmışın dışındaki enstrümanlarla seyirciyi büyüledi. Seyircisini yoğun bir programla şaşırtan grup, zor ve yoğun ritimlerden başlayıp minimalist sololardan geçerek sahnede tam bir ritim fırtınası estirdi.

Kadın Hakları Gününü kutlayan bir Frankofoni Festivali

Okulumuzun Müdürü, Pierre Gentric konserde şu cümlelere yer verdi: “Silüet salonumuz Frankofoni Festivali çerçevesinde, bu akşam 4 kadını, Ladies of Düm’ü, 4 davulu ve ünison çalan 4 farklı sesi ağırlamaktan büyük sevinç duyuyor. 

Sahnemizde bu akşam 4 kadın var. Bu akşamın anlatımı kadınca. Bu akşam kadınların burada oluşu 8 Mart tarihi ile, Uluslararası Kadın Hakları Günü ile ilişkili bir tercih. Bu Kadınlar Gününü ve bu konseri Frankofoni Festivalimizin içine katmaktan gurur duyuyoruz. Kadınlar, bir gün gerçekten ve herkes tarafından ister milli, ister etnik, dilsel, kültürel, ekonomik ya da siyasi olsun, her türlü bölünmüşlükten uzak, yalnızca yaptıkları işlerle tanısınlar istiyoruz.

Sahne, projenin merkezinde olan öğrencilerimizin yeteneklerine de ev sahipliği yaptı

Konser öncesi, öğrenciler için Step Dance atölyeleri gerçekleştirildi. Heyecanlı ve biraz da stresli olan öğrencilerimiz, Lady Bruce eşliğinde sahnede yerlerini aldı. Öğrencilere eşlik eden Bruce, öğrencilerimizle vurmalı çalgı ile ilgili bir dans atölyesi düzenledi. Bu sahne performansı, öğrencilerimizin yeteneklerini bir kez daha ön plana çıkarmayı sağladı.

Seyirciler, “Yalgızam”, “Geceler, ay geceler”, “Senede bir gün” gibi şarkılara eşlik etti

Raquy Danziger ve arkadaşları, birkaç yıldır İstanbul’da yaşıyor. Bu nedenle de repertuarda Türk klasik müziklerine yer veren grup, anonim Azeri eserlerin yanı sıra, Raşit Behbudov’un “Yalgızam”, Şekip Ayhan Özışık’ın “Senede bir gün”  ve meşhur “Geceler, ay geceler” gibi şarkıları çalarak seyircinin gönlüne taht kurdu.

Amerikalı, Avusturyalı, Koreli müzisyenlerden oluşan grup, sahnede eşi benzeri olmayan bir repertuarı seslendirdi. Müzik evrenselliğine inanan bu dört vurmalı çalgı sanatçısı, sahnede seyirciyle başarılı bir diyalog kurup, seyircisine birinci sesten son sese kadar, zor ama bir o kadar da uyumlu ve heyecan verici bir dörtlü sundu. Grubun teknik ve sanatsal anlamdaki bilgisinden gelen nadir bir yoğunluğun duygusal içeriği…

Birbirinden şaşırtıcı enstrümanlar

İran kemanından esinlenen, nadir ve egzotik yaylı bir enstrüman olan İran Şah Kemençesi, sahnede sürpriz etkisi yarattı. Melankolik sesler, becerikli ve hassas eller, eski zamanların ezgilerine gönderme yapan zamansız, alevli ve sürekli yaratıcı bir müzik…

Müzisyenlerin performansı olağanüstüydü. Seyircinin de bu performansın olağanüstü olduğunu kabul etmesi konusunda da yanılmıyordu… Çünkü her beste, yeni ritimler, yeni renkler meydana getirdi, bu da, hem lirik hem sevgi dolu duyguların muhteşem değişiklikleri sayesinde yeni sürprizlerin oluşmasını sağladı. Enstrümanlar sırayla kendilerini duyurdu, akabinde enerji dolu müzisyenler, kendi aralarında daha sonra seyirciyle birlikte uyumlu bir bağlantı kurdu.

Bu dört kadının yeteneği, Silüet salonuna adeta renk kattı. Bu konser, müziğin, bu dörtlü grubun hayalinde yer bulan hassas bir buluşmayı teşvik etti. Bu da, Saint  Benoît Lisesi’nin Frankofoni Festivali için muazzam bir açılış yapmasını sağladı!

X