"Çin Kültürü ve Dili" kulübüne katılan öğrencimiz Derin, geçen yaz Çin'e gitme şansı yakaladı.
İzlenimlerini bizimle paylaşıyor...
“Günümüzde dünyada en çok konuşulan dil, bir milyarı aşan konuşanıyla Çince’dir. Dünya’nın ekonomik merkezinin yavaşla Asya’ya kayması ile değer kazanan Çince, ikinci dil olarak da günden güne terchiler sırasında yükselmektedir. Bu dilin bana sağlayacağı yarar ile, Uzakdoğu dillerine olan ilgim beni okulumuzun “Çin Kültürü ve Dili” kulübüne itti. Öğretmenimiz eşliğinde geçirdiğim eğlenceli ve verimli bir yılın ardından, Çince dil sınavı olan HSK’in ilk seviyesini almaya karar verdim.
Mayıs 2017’de girdiğim sınavı geçtim ve sertifikamı aldım. Bu sertifika sayesinde, Okan Üniversitesi Konfüçyüs Enstitüsü ile Pekin Dil ve Kültür Üniversitesi’nin ortak düzenlediği Çin Yaz Kampı etkinliğine katılmaya hak kazandım. Bu gezide, dört gün Şanghay ve dokuz gün Pekin’de olmak üzere toplam iki hafta Çin’de bulundum.
Gezimiz 3 Temmuz akşamı başladı. On saat süren bir yolculuğun ardından, Şanghay Pudong Uluslararası Havalimanı’na iniş yaptık. İndiğimiz günden sonra dört gün Şanghay’da bulunduk. Bu süre boyunda bir tur eşliğinde Dünya’nın şu andaki en uzun ikinci binası olan Şanghay Kulesi’ni, şehri eski ve yeni bölümlere ayıran Huangpu Irmağı’nı, Lao Jie olarak adlandırılan Eski Şanghay Caddesi’ni ve daha bir çok yeri gördük.
Şanghay turu bittikten sonra ise havayolu ile Pekin’e gittik. Cuma günü varmıştık, bu sebeple önümüzdeki iki gün dersimiz yoktu. Ancak Çin keşfimiz bitmemişti. Önümüzdeki dokuz günün dördü haftasonuydu. Bu süre içerisinde Çin Seddi’ni tırmandık, Yaz Sarayı’nı dolaştık, eski ve geleneklerine tutunan köyler gezdik. Hafta içi ise derslerimiz vardı. Günde 2 ders olmak üzere toplam 10 ders yaptık. Her gün 1 ders atölye şeklindeydi. Kağıt kestik, kaligrafi yaptık, Tai Chi Chuan öğrendik…
Ancak her şeyin bir sonu vardı. Her ne kadar istemesem bile, Cuma günü geldi. Ben ve benimle beraber Çin’de bulunan arkadaşlarımın her biri, Çin’de yaşadıklarımız hakkında kısa bir paragraf yazıp onu okuyacak, ardından da sertifikalarımızı alacaktık. Yazarken fark ettim ki ne kadar eğlenmişim, ne kadar öğrenmişim. Mükemmel bir tatil değildi. Her gün cehennem sıcağıyla uğraşmıştık, oturmadan gezdiğimiz günler olmuştu, hastalandığımız günler. Ancak yolun sonuna gelince fark ettim ki, her şeye değerdi.
Ve o cuma günü, İstanbul’a dönmeme 2 gün kala, kim bilir neler düşünerek yazdığım paragrafımı okudum. Ardından, bize Pekin’de eşlik eden yerel öğrencilerle beraber dans ettik, şarkı söyledik, fotoğraflar çekildik. 2 gün sonrasında, uçağa bindiğimde bütün olayları baştan düşündüm. Beni küçük ilgimden büyük hayalime ulaştıran öğretmenim Şafak Şimşek’e, beni bu sürede destekleyen aileme ve son olarak da bana bu fırsatı sunduğu için okulum Saint Benoît’ya çok teşekkür ettim, ve ediyorum.
Çok teşekkürler !”
Derin, Lise 4
Galeri
